Sağlık Haberleri – Sağlıklı Yaşam Koçunuz

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Ortopedi ve Travmatoloji
  4. »
  5. Ortopedi ve Travmatoloji Nedir, Hangi Hastalıkları Kapsar?

Ortopedi ve Travmatoloji Nedir, Hangi Hastalıkları Kapsar?

admin admin -
111 0

Ortopedi ve Travmatoloji, teknoloji ve bilimsel ilerlemelerin ışığında en hızlı gelişen, değişen ve hatta kapsamı artan dalların başında gelmektedir. Memorial Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümleri, deneyimli akademik kadroları, ileri teknoloji ile donatılmış tanı ve tedavi üniteleri ve multidisipliner tedavi yaklaşımları ile hizmet vermektedir.

Ortopedi ve Travmatoloji Nedir?

Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü, kas-iskelet sistemindeki doğumdan gelen ve sonradan ortaya çıkan hastalıkları ile ilgilenmektedir.  

Ortopedi ve Travmatoloji Hangi Hastalıklara Bakar?

Ortopedi ve travmatoloji bölümünün genel olarak ilgilendikleri hastalıklar şu şekilde sıralanabilir;

  • Kemik kırıkları
  • Boyun fıtıkları
  • Bel fıtıkları
  • Bacak eşitsizlikleri
  • Doğumsal kalça çıkıkları
  • Menisküs yaralanmaları
  • Eklem ağrıları
  • Romatizmalar
  • Sinir sıkışmaları
  • Eklem bağlarındaki burkulmalar ve ezilmeler
  • Tetik parmak hastalığı
  • Eklem kireçlenmeleri
  • Topuk dikeni
  • Kıkırdak zedelenmeleri
  • Tenisçi dirseği
  • Lif kopmaları
  • Kemik iltihapları
  • Siyatik
  • Farklı eklemlerdeki çıkıklar

Ortopedi ve Travmatoloji  bölümünün ilgilendiği hastalıkların alt başlıkları ise şu şekilde sıralanabilir;

  • Artroplasti cerrahisi (eklem protezleri)
  • Spor travmatolojisi
  • Boy uzatma ve bacak eşitsizlikleri
  • Çocuk ortopedi ve travmatolojisi
  • El cerrahisi ve mikrocerrahi
  • Diz cerrahisi ve artroskopik cerrahi
  • Omuz ve dirsek cerrahisi
  • Ortopedik onkoloji
  • Ayak ve ayak bileği cerrahisi
  • Kemik İltihapları (Osteomyelit) tedavisi

Ortopedi ve Travmatolojide Kullanılan Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Ortopedi ve travmatoloji hastalıklarıyla ilgili çeşitle radyolojik görüntülemeler ve kan testlerinden faydalanabilmektedir. Ortopedi ve travmatoloji hastalıklarıyla ilgili kullanılan tanı yöntemleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir;

  • Röntgen
  • Bilgisayarlı Tomografi (BT)
  • Manyetik Rezonans (MR)
  • Artrografi MR
  • Kemik taraması
  • Diskografi
  • Doppler Ultrason
  • Çift Foton Absorbsiyometrisi
  • Çift Enerjili X-ışını Absorpsiyometrisi
  • Elektromiyografi
  • Kan testleri

Ortopedi ve Travmatolojide Uygulanan Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Ortopedi ve travmatoloji hastalıklarında kullanılan tedavi yöntemleri genel olarak şu şekilde sıralanabilir;

    • Artroplasti cerrahisi (eklem protezleri)Robotik protez cerrahisiDiz proteziKalça proteziYarım diz proteziSpor travmatolojisiÇocuk ortopedi ve travmatolojisiEl cerrahisi ve mikrocerrahiBoy uzatma ve bacak eşitsizlikleriOmuz ve dirsek cerrahisiOrtopedik onkolojiAyak ve ayak bileği cerrahisiKök hücre tedavisi

Artroskopik cerrahi

Artroskopi fiberoptik cihazlar kullanılarak eklemlerin içlerini görüntülü muayene ederek eklem içinde meydana gelen hastalık ve yaralanmaların tanı ve tedavisini sağlayan bir yöntemdir. Artroskopi ufak birkaç cilt kesisi ile yapılır ve çok ufak bir iz ve ağrıya neden olur ancak açık ameliyata nazaran hızlı bir iyileşme gözlenir. Ameliyat yaklaşık 1 saat sürer ve ameliyattan birkaç saat sonra hasta taburcu edilmektedir. Hasta ameliyattın ardından ayağının üzerine basabilir ve 3 gün sonra araba kullanabilir. Dikiş eriyebilen materyal ile atıldığından alınmasına gerek yoktur. Profesyonel sporculardan ev hanımlarına kadar geniş bir yelpazede; diz-omuz-el ve ayak bileği artroskopileri, bağ-kıkırdak-menisküs-tendon operasyonları, kıkırdak nakilleri modern cerrahi teknikler kullanılarak başarı ile uygulanmaktadır.

Spor Travmatolojisi

Spor, vücudun organik direnicini artıran, sistemlerin fizyolojik kapasitesini geliştiren, bu kapasiteyi koruyan ve devam ettiren bir uğraşıdır. Ancak spora başlamadan önce yeterince hazırlık yapmamak yaralanmaları da beraberinde getirmektedir. Sportif travmaya maruz kalan bölgeler arasında % 32.9 ile diz eklemi ilk sırada yer almaktadır. Diz ekleminden sonra spor esnasında en çok yaralanma; ayak bileği, kalça ve kasık bölgesi, omuz eklemi, ayak uyluk bölgesi, omurga dirsek eklemi, el bileği ve elde görülmektedir. Tüm sportif yaralanmaların acil tanı ve tedavisi Spor Travmatolojisi Bölümü’nde yapılmaktadır.

Boy Uzatma ve Bacak Eşitsizlikleri

Çarpık bacaklar, bacaklar arasındaki eşitsizlik yüzünden oluşan fonksiyonel bozukluklar, boy kısalığı günümüzde İlizarov yöntemi ile tedavi edilebilen ortopedik problemlerdir. Memorial Sağlık Grubu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümleri’nde başarı ile uygulanan bu yöntem sayesinde bacaklardaki uzunluk farkı; kısalık telafisi, uzun bacağın kısaltılması ve kısa bacağın uzatılması ile eşitlenebilmektedir. İlizarav yöntemi ayrıca kemik kırıklarında kaynamama sonucu meydana gelen yumuşak doku kaybı, eğrilikler ve kısalıkların tedavisinde de başarı ile uygulanmaktadır.

İlizarov Metodu Nedir?

20. yüzyılda ortopedi biliminin devrimlerden olan İlizarov’un tanımladığı “distraksiyon osteogenezi” yani kırık kemik uçları arasındaki tamire yardımcı dokuyu gererek yeni kemik oluşturma tekniği ve bu kavramla ortaya çıkan uzatma, kemik boşluklarının yeniden yapılandırılması, kaynamama tedavisinin günümüzde ortopedi cerrahisinde kullanılan başlıca çözüm yöntemleridir. İlizarov eksternal fiksatörü adı verilen aletle, uygulanan tamire yardımcı dokuyu gererek yeni kemik oluşturma uygulamaları ile birlikte yapılan kaynamama sahasından akut kısaltma ve aynı kemikteki diğer bölgeden uzatma yapılmaktadır. İlizarov yöntemi ile hastanın günlük aktiviteleri kısıtlanmadan, eklem fonksiyonları korunarak kaynama gerçekleştirilmekte ve eğrilik düzeltilerek uzunluk yeniden sağlanmaktadır. Bu teknik sayesinde kemik boşluklarının kapatılması ve enfeksiyon gibi hastada sakatlığa neden olabilecek diğer yapısal ve fonksiyonel bozukluklar giderilmekte, aynı zamanda kısalık da telafi edilmektedir.

İlizarov Metodu Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılmaktadır?

  • Kapalı ve açık kırıklarda,
  • Kaynamayan kırıklarda,
  • Kemik uzatma tedavisinde (boy uzatma, çocuk felci sekeli, travma sonrası, enfeksiyon sonrası, büyüme kıkırdağının erken kapanmasına bağlı kısalıklar ve  bacak boyu eşitsizlikler inde),
  • Kol ve bacak eğriliklerinin düzeltilmesinde,
  • Kemik kayıplarında (genellikle tümör, travma ya da enfeksiyon sonrası oluşur),
  • Tedavi görmemiş gelişimsel kalça çıkığının tedavisinde,
  • Ayak hastalıklarında,
  • Kemik enfeksiyonlarında,
  • Eklem hareket kısıtlılıklarında,
  • Metabolik hastalıklarda,
  • Kemik yapısal bozukluklarında kullanılabilmektedir.

Çocuk Ortopedi ve Travmatolojisi

Memorial Sağlık Grubu Çocuk Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nde 16 yaş altı çocukların; yürüme bozuklukları, ayak sorunları, doğuştan deformiteler, kısalıklar, gelişimsel kalça displazisi ve omurga rahatsızlıklarının takip ve tedavisi bu konularda deneyimli ortopedi uzmanları tarafından yapılmaktadır.

El cerrahisi ve mikrocerrahi

Mikrocerrahi teknik sayesinde çıplak gözle zor görülebilen iğne ve iplikler kullanılarak çapı 1mm’den daha küçük damar ve sinirler ameliyat edilebilmektedir. Böylece; kopan el, kol, ayak, bacak gibi organlar yerine takılabilmekte ve çok ince sinir liflerinin onarılması ile yerine takılan uzvun hissetmesi ve yeniden hareket etmesi sağlanabilmektedir. Akut yumuşak doku travmaları (damar, tendon ve sinir kesileri, ezilme ve sıkışma sonucu oluşan cilt ve kas dokusu kayıpları ve amputasyonlar), el ve el bilek ağrıları, tetik parmak, sinir sıkışmaları, tenisçi dirseği, ganglion kistleri gibi sorunlarınızın en iyi şekilde değerlendirilmesi, tanı ve tedavisi yapılmaktadır.

Diz Cerrahisi ve Artroskopik Cerrahi

Dizler diğer eklemlere göre daha fazla yüke maruz kalmaktadır. Spora başlamadan önce hazırlık yapmamak ve spor esnasında dizleri aşırı zorlamak kıkırdak dokusunda hasara, menüsküste yırtılmaya, bağlarda kopmaya yol açmakta ve dizin sağlığını bozmaktadır. Diz eklemindeki menisküs, ön çapraz bağ, eklem kıkırdağı, kapsül gibi yapıların yaralanmaları, septik artrit denilen eklem içi iltihaplanma, sinovit yani eklem zarının kalınlaşması, orta dereceli diz eklemi kireçlenmesi, eklem içi kırıklar artroskopik cerrahi ile tedavi edilmektedir.

Travma

Çok sık karşılaşılan yaralanmalarda hızlı ve iyi sonuç, ancak modern ve etkili tedavi yöntemleri ile mümkündür. Bunlardan kısaca bahsetmek gerekirse;

Fonksiyonel tespit tekniği: Ameliyat gerektirmeyen durumlarda klasik sert ve uzun alçılama yerine; daha kısa, yarı sert, erken yük vermeye ve adale fonksiyonuna izin veren yeni bir alçılama tekniğidir. Burada kullanılan alçılar; kaşıntı, alerji yapmamakta, kolayca banyo hatta deniz-havuza girme olanağı da tanımaktadır.

Kemik uyarıcıları: Özellikle stres kırıkları ve küçük kemik kırıklarında ultrasonik dalga ile kemik iyileşme zamanı yarı yarıya kısaltılmaktadır.

Kapalı intramedüller çivileme teknikleri: Bacak ve kollardaki uzun kemiklerin kırıklarının (basit-parçalı) ve kalça kırıklarının büyük bölümünde uygulanan, kırık hattı açılmadan, 2-3 cm’lik kesilerden yapılan ve kırık iyileşme süresini kısaltan tekniklerdir.

Artroskopik yardımla yapılan küçük müdahaleli operasyonlar: Eklem içi kırıkların bir kısmında, eklem açılmadan kırıkların tespitini sağlayan; bu sayede ameliyat sonrası oluşabilecek eklem sertliği olasılığını azaltan, fizik tedavi ve tam fonksiyona ulaşma zamanını kısaltan tekniklerdir.

Protez cerrahisi: Yaşlıların kalça ve omuz kırık çeşitlerinden daha büyük kısmına uygulama şansı veren, yeni protez tasarımları ile ameliyatın ertesi günü yürüme olanağı sağlayan uygulamalardır.

Radikal büyük cerrahiler: Gelişen tespit materyalleri ve cerrahi teknikler; leğen kemiği (pelvis) büyük kırıkları, büyük eklemlerdeki parçalı kırıklar gibi geçmişte tedavi olanağı sınırlı olan durumlarda başarılı sonuçlar alınması olanağı getirmiştir.

Kemik tümörleri cerrahisi

Kemik tümörleri ortopedik rahatsızlıklar içinde milyonda bir olarak görülmektedir. Erkeklerde daha sık rastlanan ve Türkiye’de her yıl yaklaşık 100 yeni vaka tespit edilen malign yumuşak doku ve kemik tümörleri, nedeni tam olarak bilinmese de en sık genetik faktörlerin etkisi ile ortaya çıkmaktadır.

Kemikte en çok görülen kemik kanseri türüne Osteosarkom denir. Yumuşak doku tümörleri ise kemik tümörlerine göre 2-3 kat daha fazla ortaya çıkmaktadır. Çoğunlukla bacaklarda ve kollardaki kemiklerde ortaya çıkan kemik kanseri, bacak ve uyluk kemiğinin dize yakın, kolun ise omuz eklemine yakın olan bölümlerinde sıklıkla görülür. Nadiren de olsa kalça kemiği (pelvis), kürek kemiği ya da çene gibi farklı kemiklerde de kemik kanserine rastlanır. Kemik tümörü başlangıçta fark edilemeyebilir. Çoğunlukla sıradan ancak uzun süre geçmeyen kemik ağrısı şikâyeti ile oraya çıkar. Özellikle kaval kemiği, kaburga gibi cildin hemen altındaki kemiklerde şişkinliklere neden olabilir. Bazı durumlarda ise kemik kırılmaları ile kendini belli eder.

Çoğu durumda, malign (kanserli) kemik tümörleri ameliyatla çıkarılmalıdır. Genellikle cerrahi, kanserin yayılma veya geri dönme riskini azaltmak için radyasyon ve kimyasal tedavilerle birlikte kullanılır. Bu yaklaşıma uzuv kurtarma ameliyatı denir. Kanserli kemiğin bir bölümünü çıkarmak için ameliyat gereklidir ancak bazen ampütasyon olabilir. Fakat çıkarılan kemiği yeniden oluşturmak veya değiştirmek genellikle mümkündür.

Yumuşak doku kanseri cerrahisi

Yumuşak doku kanseri; kas, yağ dokusu, bağ dokusu, damarlar ve sinirlerde görülür. Vücudun tamamında yumuşak doku bulunduğundan, tümörler vücudun her yerinde oluşabilmektedir. Tümör yumuşak dokuda büyüdükçe, şişme ya da yumrulara sebep olabilir. Daha sonra, sinirler ve adaleler üzerine baskı uygularsa ağrı yaratabilir. Genetik geçiş, lenf sisteminin uzun süren yetmezliği, vinil klorit ve arsenik gibi kimyasallarla karşılaşma ve travmalar, hastalığa sebep olan faktörler arasında sayılabilir.

Kesin tanı, tümörün evrelendirilmesi ve tedavisinin planlanması açısından biyopsi büyük bir önem taşımaktadır. Biyopsi, doğrudan veya ultrason ile yapılabildiği gibi bazı zor alanlarda CT eşliğinde özel biyopsi iğnesi ile örnek alınarak gerçekleştirilmektedir. Yumuşak doku sarkomları görünüm ve vücutta yayılma şekillerine göre dört evrede incelenirler. Evre 1 ve 2 lokaldir. Evre 3’te tümör yakın lenf bezlerine, evre 4’de ise vücuda yayılmış demektir. Evrelendirmede Pet-CT çok değerli bir incelemedir.

Tümör sıklıkla kollar ve bacaklara yerleştiği için ortopedik onkoloji uzmanının müdahale etmesi beklenmelidir. Ancak baş-boyun, göğüs ve karın-pelvis içindeki ve komşuluğundaki tümörlerde; genel cerrahi, göğüs cerrahisi, plastik cerrahi ve damar cerrahisi uzmanlarının ekip çalışmasında önemli katkıları olmaktadır. Tümörün büyümesinin durdurulmasında radyoterapinin yararı önemlidir. Yumuşak doku tümörlerinin tedavisinde erken tanı, ekip çalışması ve ortopedik onkolojide deneyimli hekimlerle tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır.

Robotik ortopedi cerrahisi

Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nde son dönemlerde öne çıkan konulardan biri de robotik ortopedi cerrahisi ya da diğer adı ile robotik protez cerrahisidir. Robotik kol destekli ortopedik cerrahi sistem sayesinde pek çok ortopedi ameliyatı artık daha konforlu bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Robot teknolojisi ile günümüzde kalça, yarım diz protezi ve diz kapağı protezi ameliyatları hem cerrah hem de hasta açısından önemli avantajlarla yapılabilmektedir. Bu teknolojinin ilerleyen dönemlerde omuz, omurga ve tümör cerrahilerinde de kullanılacağı belirtilmektedir. Bu uygulamalar sayesinde ortopedi ameliyatları sonrası hastanın iyileşme süresi kısalmakta, ağrı ve kan kaybı olasılığı azalmakta ve protezler uzun yıllar kullanılabilmektedir.

ORTOPEDİ VE TRAVMATALOJI BÖLÜMÜ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULAR

Pediatrik ortopedi ne demektir?

Pediatrik ortopedi, çocukların eklem, kas ve kemikleriyle ilgili yaşanan rahatsızlıkların tedavisiyle ilgilenmektedir. Pediatrik ortopedi, bebeklerden gençlere kadar olan çocuklarda hizmet vermektedir.

Çocukların vücutları hala büyümekte olduğundan, yetişkinlerden çok farklı bir eklem, kas ve kemik yapısına sahiptir. Genellikle, sorunlar ortaya çıkarsa, çocuklar çocuk doktorları tarafından bir pediatrik ortopediste yönlendirilir.

Kırık ve çatlaklar için hangi bölüme gidilir?

Kırık ve çatlaklar genellikle yaşanan travmalardan sonra yaşanmakla birlikte farklı rahatsızlıkların sonucu olarak da ortaya çıkabilmektedir. Kemiklerde yaşanan kırık ve çatlakların tedavisi için ortopedi ve travmatoloji bölümü doktorlarına gidilmesi gerekmektedir.

Çapraz bağ yırtılması nasıl tedavi edilir?

Çapraz bağ yırtılmasının tedavisi yırtılmanın derecesine göre farklılık gösterebilmektedir. Yaşanan ağrıların hafifletilmesi için; istirahat, soğuk uygulaması ve bandaj gibi yöntemler faydalı olabilmektedir.

Fizik tedavi egzersizleriyle de çapraz bağ yaralanmaları kısmen de olsa tedavi edilebilmektedir. Ancak profesyonel sporcular ya da aktif bir hayatı olan kişilerde cerrahi yöntemler devreye girmektedir. Özellikle birden fazla bağda yırtığı olan ve hareketlerinde sınırlama yaşayan kişilerin tedavisi çapraz bağ yırtığı ameliyatıdır.

Kalça protezi hangi hastalıklarda kullanılır?

Kalça protezi ameliyatı genellikle kalça eklemi aşındığında veya hasar gördüğünde hareket kabiliyetinin azalması ve dinlenirken bile ağrının olması durumunda gereklidir.

Kalça protezi ameliyatının en yaygın nedeni  osteoartrit yani kireçlenmedir.

Kalça eklemi hasarına neden olabilecek diğer durumlar şunlardır:

  • Romatizmal eklem iltihabı
  • Kalça kırığı
  • Septik artrit
  • Olağandışı kemik büyümesine neden olan bozukluklar (Kemik displazileri)

Ortopedi ameliyatları sonrası nelere dikkat edilmelidir?

Ortopedi ameliyatları el, ayak, omuz, diz, omurga gibi vücudun farklı bölgelerinde gerçekleşebilmektedir. Bu nedenle her ameliyatın kendine göre özellikleri bulunabilmektedir. Genel olarak ameliyat sonrası doktorun yasakladığı hareketlerden uzak durmak önemlidir. gerekli görüldüğü durumlarda fizik tedavi veya rehabilitasyon tedavilerinin aksatılmaması ve beslenmeye özen gösterilmesi gerekir. Ortopedi ameliyatları sonrası yaşanabilecek travmalara karşı da dikkatli olunmamalıdır.

Menisküs yırtıkları oluşmasının sebepleri nelerdir?

Meniküs yırtığı farklı nedenlerle kaynaklanabilmektedir. Ancak dizi zorlayan ani duruşlar ve dönüşler menisküs yırtıklarına neden olabilmektedir. Diz çökmek, ağır kaldırmak da menisküs yırtıklarına yol açabilir. İleri yaşlarda dizde meydana gelebilecek dejeneratif değişikler da menisküs yırtıkları nedenleri arasındadır.

Menisküs yırtıkları dizin bükülmesine ve ani dönmesine yol açabilecek spor aktiviteleri sırasında yırtılabilmektedir. Futbol, tenis, basketbol sporlar menisküs yırtıkları için risk oluşturabilmektedir.

Obezitenin de menisküs yırtıklarına yol açabileceği unutulmamalıdır.

El ve ayak cerrahisi ayrı bölüm mü?

El cerrahisi, ayrı bir yan dal uzmanlığı olarak özel bir yere sahiptir. Mikrocerrahi işlemler dahil olmak üzere kemik, kas, tendon, damar, sinir, defektler, travmalar, doğumsal eksiklikler, iyi ve kötü huylu tümörler, artroskopik kapalı eklem girişimleri, tüm eklem protezleri gibi ameliyat gerektiren ve alçı atelleme, rehabilitasyon gibi ameliyatsız tedavileri kapsayan büyük bir alana hükmetmektedir.

Ortopedi ve travmatoloji doktoru neye bakar?

Ortopedi ve travmatoloji doktoru kemik ve eklemler dahil olmak üzere kas-iskelet sistemi, bağlar, tendonlar, kaslar ve sinirler gibi hareketi sağlayan yapılar dahil olmak üzere kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarını teşhis eder ve tedavi ile ilgilenir.

Ortopedi ve travmatoloji mi fizik tedavi mi?

Hastalığa ve hastalığın derecesine göre hangi tedavi yönteminin uygulanacağı farklılık gösterebilmektedir. Bazı rahatsızlıklarda önce ortopedi ve travmatoloji ameliyatları sonrasında fizik tedavi yöntemleri uygulanırken, bazılarında ise tam tersi olabilmektedir. Ortopedi ve travmatoloji bölümü hastalıklarının bir çoğunda fizik tedavi ve rehabilitasyon doktorlarıyla organize hareket etmek önemlidir.

Ortopedi doktoru ameliyat yapar mı?

Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü, kas-iskelet sistemindeki doğumdan gelen ve sonradan ortaya çıkan hastalıkları ile ilgilenmektedir.  Bu hastalıkların tedavisinde ameliyat dahil farklı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.

Ortopedi doktoru kan tahlili ister mi?

Ortopedi ve travmatoloji bölümü hastalıklarından teşhisinde genellikle görüntüleme yöntemleri ön plana çıkmaktadır. Ancak bazı rahatsızlıkların ayırıcı tanısını yapabilmek için kan tahlilleri de istenebilmektedir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir