Sağlık Haberleri – Sağlıklı Yaşam Koçunuz

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Kadın Hastalıkları ve Doğum
  4. »
  5. Karın ağrısına ne iyi gelir? Karın ağrısı nasıl geçer?

Karın ağrısına ne iyi gelir? Karın ağrısı nasıl geçer?

admin admin -
93 0

Karın ağrılarının altta yatan birçok sebebi olabiliyor. Karın ağrısı; şiddeti, görülme sıklığı ve başlama zamanına göre akut ve kronik olarak sınıflandırılıyor. Karın ağrısının algılanması ise kişinin fiziksel özelliklerine, psikolojik ve sosyal yapılarının yanı sıra toplumsal yapısına göre bile farklılık gösterebiliyor. “Karın ağrısına ne iyi gelir”, “Karın ağrısı nasıl geçirilir” soruları ise en çok merak edilen konular arasında yer alıyor. Karın ağrısının tedavisi altta yatan sebebe göre farklılık göstermekle birlikte sebebin belirlenmesi için mutlaka uzman bir doktora başvurulması gerekiyor. Karın ağrısı, sindirim ve üriner sistemde görülen hastalıklardan olabileceği gibi, jinekolojik, psikolojik hatta nörolojik hastalıklardan bile kaynaklanabiliyor. 

Karın ağrısı nedir?

Karın ağrısı göğüs kafesi ile pelvik bölge arasında hissedilen ağrıların genel adıdır. Karın ağrıları genellikle belli bir uyaran sonrası meydana gelir. Karın ağrılarının algılanması öznel bir duygudur, kişilerin psikolojik ve sosyal yapılarına, bazı fiziksel özelliklerine ve hatta toplumsal yapılara göre bile değişkenlik gösterebilir. Karın ağrıları direkt lokalize edilebildiği gibi başka bölgelere yayılım gösterebilirler ve yansıyan ağrı olma özelliği de vardır. Ayrıca karın dışı organlar da karın ağrısına neden olabilir.

Karın ağrısı nedenleri nelerdir?

Karın ağrısı nedenleri karın içindeki bir organın kendisinden, organı saran periton isimli zardan, organlarla ilişkili sinir yapılardan veya organı besleyen damarlardan kaynaklanabilir. Karın içi organların veya dokuların gerilmesi, tıkanması, hareketliliğinin azalması veya durması, ülseri veya inflamasyonu (iltihabı), enfeksiyonu, iskemisi (yani organı besleyen damarların tıkanıklığı), organ ile ilişkili sinirlere invazyon gibi durumlar karın ağrısına neden olabilir. Sindirim sistemi sorunları (mide-barsak, safra yolları, pankreas), üriner sistem (boşaltım sistemi – idrar yolları) hastalıkları, kadınlarda jinekolojik bazı hastalıklar,  psikojenik (ruhsal bazı durumlardan köken alan) sorunlar (depresyon, panik bozukluklar, kaygı bozuklukları gibi) ve bazı metabolik hastalıklar (üremi, diyabetik komalar gibi) karın ağrısına nedenleri arasında yer almaktadır.

Karın ağrısının özellikleri ve belirtileri nelerdir?

Karın ağrısı genellikle kramp, yanma, sıkışma, burulma ve kıvrandırıcı şeklinde tarif edilir. Kaynağına göre ağrı yayılım gösterebilir veya doğrudan ağrı yeri hasta tarafından tespit edilebilir. Karın ağrısına terleme, huzursuzluk, iştahsızlık, ateş, bulantı, kusma, solukluk, kilo kaybı, kanama, genel durum bozukluğu ve koma hali gibi farklı şiddette bulgular eşlik edebilir. Bazı hastalar ağrıyı daha az hissettiği vücut duruşunu alırlar (öne eğilme, ağrının üzerine yatma, sırt üstü yatma gibi). Ağrının şiddeti nedene göre değişkenlik gösterebilir. Ağrılar sürekli veya aralıklı hissedilebilir.

Karın ağrısının çeşitleri nelerdir?

Karın ağrıları başlangıç zamanına göre akut veya kronik karın ağrısı olarak adlandırılabilir. Ağrının başlangıç hızı genellikle ağrının önemi hakkında fikir verir. Ani başlayan, şiddetli, yeri lokalize edilen ağrılar enfaktüs (damar tıkanması) veya perforasyon (organ yırtılması) gibi hayati sorunların habercisi olabilir. Ağrının yayılımı veya karakter değiştirmesi de hastalığın tanısı hakkında fikir verebilir. Örneğin göbek çevresinde ani başlayan değişken şiddetli bir ağrının sağ alt kadrana geçmesi akut apandisiti düşündürebilir.

Kronik karın ağrıları ise genellikle 6 aydan daha uzun süre hissedilen karın ağrılarıdır. Bu ağrı sürekli veya aralıklı ve tekrarlayıcı (intermittan) olabilir. Ağrı nedeni mekanik bir soruna bağlı olabileceği gibi, bir inflamasyona (iltihaba) bağlı gelişebilir, daha nadir olarak da nörolojik ve metabolik nedenlerden kaynaklanabilir. Karın içi kitleler, kanserler (maligniteler), bazı psikiyatrik hastalıklar da karın ağrısı nedenleri arasında yer alır. Bunun yanı sıra bazı karın ağrıları tanımlanamaz ve nedeni bulunamaz.

Karın ağrısına ne iyi gelir? Karın ağrısı nasıl tedavi edilir?

Öncelikle karın ağrısının nedeni bilinmelidir. Ağrının nedenine, şiddetine, yerine ve ağrıya eşlik eden bulgulara göre seçilecek tedaviler değişmektedir. Bu sebeple bir tedavi almadan önce mutlaka doktora başvurmak gerekmektedir. Ayrıca genel prensip olarak karın ağrılarında doktor kontrolü olmadan veya tanı konulmadan ağrı kesici ilaçların kullanılması tercih edilmez. Çünkü hastalığın şiddetini ve olası komplikasyonlarını gölgeleyebilir veya tanının konulmasını geciktirebilir.

Hastanın anamnezi (tıbbi öyküsü) hekim tarafından ayrıntılı alınır ve hasta detaylı muayene edilir. Sonrasında gerekli durumlarda kan tahlilleri, idrar ve dışkı analizleri, karın grafisi, ultrason, bilgisayarlı tomografi, endoskopik işlemler gibi görüntüleme yöntemlerine başvurulabilir. Karın ağrısı nedeni saptandıktan sonra tedavi şekli belirlenir. Örneğin bazı hastalıklarda tedavi seçeneği ilaç tedavisidir (mide asidini veya bağırsak gazını düzenleyen ilaçlar, gaz ilaçları, antibiyotikler, sindirime yardımcı bazı ilaçlar gibi). Ancak akut karın olarak adlandırılan ve genellikle hayatı tehdit eden sorunlara yol açan bazı karın ağrısı nedenlerinde tek tedavi seçeneği cerrahidir (Akut apandisit veya barsak perforasyonu gibi). Bazı karın ağrısı nedenlerinde ise yaşam şekli değişiklikleri yeterli gelebilir. Örneğin gaz, şişkinlik, hazımsızlık gibi bazı sindirim problemlerinin sebep olduğu ağrılarda, beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi (asit içeriği yüksek, sindirimi zor besinlerin azaltılması, beslenme saatlerinin düzenlenmesi gibi), alkol ve sigara tüketiminin sınırlandırılması, yürüyüş ve spor alışkanlığının kazanılması, stresten uzak durulması gibi önlemler yararlı olabilir.

Karın ağrısı başka hangi hastalıklarla karıştırılabilir?

Karın ağrısına neden olan birçok hastalık vardır. Bu hastalıklar, ağrı özellikleri ve yeri itibariyle birbirleri ile karışabilirler. Örneğin akut apandisit ve FMF yani Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığının ağrıları birbirini andırabilir. Dizanteri yani kanlı ishal tablosu, Crohn ve ülseratif kolit gibi iltihabi barsak hastalıkları ile benzerlik gösterebilirler. Renal kolik yani böbrek taşı ağrısı, kas-iskelet sistemi ağrıları ile karışabilir. Bazı tendon ağrıları kasık ağrısı olarak algılanabilir. Karın dışı organlardaki bazı hastalıklar da karın ağrısı kaynağı olabileceği için ayırıcı tanıda bunlar da değerlendirilmelidir. Örneğin miyokard enfarktüsü, peptik ülser (mide ülseri) ve gastrit (mide iltihabı) ağrıları ile karışabilir.

Karın ağrısı ne zaman tehlikeli olur? Karın ağrısında ne zaman doktora gidilmelidir?

Özellikle ani veya dakikalar içerisinde başlayan şiddetli ağrılar önemli bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Hastanın genel durumunda bozulma ve bilinç değişikliğinin eşlik ettiği karın ağrıları, daima acil durumlara işaret eder. Mutlaka acil doktor başvurusu gerektirir. Ağrının şiddetinin giderek artması, bulantı ve kusmanın eşlik etmesi, karına dokunulduğunda şiddetli hassasiyet varlığı veya karına dokunulduğunda nefesin kesildiği ağrılar, bunun yanı sıra ağrıya ani başlayan sarılığın eşlik etmesi yine doktor kontrolü gerektiren bir karın ağrısının habercisi olabilir. Karın ağrısı ile beraber ağızdan veya makattan kanama bulgusunun olması acil müdahale gerektiren bir sindirim yolu kanamasına işaret edebilir. Karın ağrısı ile beraber gaz ve dışkı çıkışının tamamen kesilmesi durumunda barsak tıkanıklığı yönünden hasta değerlendirilmelidir. Renal kolik düşündüren kıvrandıran ağrılar böbrek taşı açısından önem taşırken; kadın hastalarda ani başlayan alt kadran ağrılarında olası jinekolojik tanılar (pelvik inflamatuar hastalık veya over torsiyonu gibi) mutlaka akla getirilmelidir. Kronik karın ağrıları ile beraber kilo kaybı varlığı ise kanserler açısından, karın ağrısı ile kronik ishal varlığı ise malabsorbsiyon sendromları (Çölyak hastalığı gibi emilim bozukluğu yapan hastalıklar) yönünden önemli bir uyarıcı olabilir. Bu gibi durumlarda da yine uzman doktora başvurulması gerekir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir